Kolorektal kanser , kalın bağırsak (kolon) ve rektumda oluşan kötü huylu tümörlerden kaynaklanan bir kanser türüdür. Çoğunlukla bağırsak yüzeyinde bulunan polip adı verilen küçük, iyi huylu çıkıntıların zaman içinde kansere dönüşmesiyle meydana gelir. Genetik faktörler, yaşam tarzı, beslenme alışkanlıkları ve ileri yaş gibi etmenler kolorektal kanser riskini artırabilir. Erken teşhis edilmediğinde, kanserin bağırsak duvarını aşarak diğer organlara yayılma riski yüksektir.

Kolon, ince bağırsak ve anüs arasında yer alan, yaklaşık 1, 5 metre uzunluğundaki sindirim sistemi organıdır. Kalın bağırsak olarak da bilinen kolon, genişliği 2 ila 8 cm arasında değişen ve incelip kalınlaşan bir yapıya sahiptir. Kolon kanseri, her yaşta görülebilmesine rağmen genellikle yaşlı yetişkinlerde daha sık ortaya çıkar. Hastalık çoğunlukla kolonun iç yüzeyinde oluşan polip adı verilen küçük, iyi huylu hücre kümeleriyle başlar. Bu polipler başlangıçta kansersizdir, ancak zamanla bazıları adenom olarak adlandırılan yapılara dönüşerek kansere neden olabilir. Adenomlar genellikle belirti vermeden sessiz ilerlediği için, kolon kanserinin erken dönemde fark edilmesi zor olabilir.

Kolon kanseri ve rektum kanseri, kolorektal kanserler grubuna dahil olan en yaygın türlerdir. Kolon kanseri, kalın bağırsağın farklı bölümlerinde gelişirken, rektum kanseri kalın bağırsağın son kısmı olan rektumda ortaya çıkar. Kolorektal kanserin oluşumunda birden fazla faktör rol oynar. Beslenme alışkanlıkları, özellikle yüksek yağlı, işlenmiş gıdalar ve düşük lif içeren besinlerin tüketimi, bu kanser riskini artırabilir. Genetik yatkınlık, ailede kolorektal kanser öyküsü olan bireylerde bu hastalığın görülme olasılığını önemli ölçüde yükseltir. Ayrıca, hareketsiz yaşam tarzı ve obezite de kolorektal kanser riskini artıran önemli faktörler arasında yer alır.

Kolorektal Kanserler Nelerdir?

Kolorektal kanserler, farklı türlerde ortaya çıkabilir. En yaygın türü olan adenokarsinom, vakaların büyük çoğunluğunu oluşturur ve bağırsak iç yüzeyini döşeyen hücrelerden gelişir. Bunun yanı sıra, daha nadir görülen karsinoid tümörler hormon üreten hücrelerden kaynaklanır. Gastrointestinal stromal tümörler (GIST) bağırsak duvarındaki bağ dokusunda gelişirken, lenfomalar ise bağırsaklardaki lenf bezlerinden ortaya çıkar. Her türün tanı ve tedavi yaklaşımı farklılık gösterdiği için doğru tanı kritik öneme sahiptir.

Kolorektal kanserler arasında şunlar yer alır:

  • Kolon Kanseri : Kalın bağırsağın kolon adı verilen bölümünde gelişen kötü huylu tümörlerdir.
  • Rektum Kanseri : Kalın bağırsağın son kısmı olan rektumda oluşan kanser türüdür.
  • Adenokarsinom : Kolorektal kanserlerin en yaygın görülen türüdür; kolon ve rektumun iç yüzeyini kaplayan hücrelerden kaynaklanır.
  • Karsinoid Tümörler : Hormon üreten hücrelerden kaynaklanan, daha nadir görülen kanser türlerindendir.
  • Gastrointestinal Stromal Tümörler (GIST) : Bağırsağın destek dokusundan gelişen ve nadir görülen tümörlerdir.
  • Lenfoma : Kolorektal bölgede yer alan lenf dokularından kaynaklanan kanser türüdür.
  • Metastatik Kolorektal Kanser : Kolon veya rektumdan başlayarak karaciğer, akciğer gibi uzak organlara yayılan kanser türüdür.

Kolorektal Kanser Belirtileri Nelerdir?

Kolorektal kanserin belirtileri hastalığın evresine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Yaygın belirtiler arasında dışkıda kan görülmesi, uzun süreli kabızlık veya ishal gibi bağırsak alışkanlıklarında değişiklik, karın ağrısı, şişkinlik ve açıklanamayan kilo kaybı yer alır. Ayrıca, sürekli yorgunluk, kansızlık ve dışkılama sonrası tam boşalmama hissi de kolorektal kanserin habercisi olabilir. Bu belirtiler fark edildiğinde vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmak, erken teşhis ve tedavi için büyük önem taşır.

Kolorektal kanser belirtileri ve klinik bulguları şunları içerir:

  • Bağırsak alışkanlıklarında değişiklik (ishal veya kabızlık gibi).
  • Dışkı çapında incelme.
  • Dışkıda kan (parlak kırmızı veya koyu renkli).
  • Bağırsakların tam boşalmadığı hissi.
  • Karın ağrısı, kramp veya şişkinlik.
  • Nedeni açıklanamayan kilo kaybı.
  • Sürekli yorgunluk ve halsizlik.
  • Demir eksikliği anemisi belirtileri (soluk cilt, nefes darlığı, yorgunluk).
  • Makattan kanama.